KLASİK YÖNTEMLE KORONER BYPASS

KLASİK YÖNTEMLE KORONER BYPASS (ON PUMP)

Günümüzde kalp ve damar hastalarının sayısı giderek artıyor. Başta genetik faktörler olmak üzere kötü beslenme, sigara kullanımı, şeker hastalığı, stres ve tansiyon yüksekliği kalp hastalıklarını tetikleyebiliyor. Göğüs ağrısı ve baskı hissi zamanında tanı ve tedavi edilmezse, hastalar ani kalp krizi atakları geçirebilir. Ciddi kalp yetmezliği veya ölümle sonuçlanabilir. Kalp hastalıklarının tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden birisi olan koroner bypass ameliyatı; koroner arterlerdeki daralma veya tamamen tıkanması sonucu kalbin yeteri kadar beslenemeyip işlevini yerine getiremediği durumlarda özellikle tercih edilir.

Bypass Nedir?

Bypass Nedir, diye merak edenler için hemen yanıtlayalım. Bypass kelime anlamı olarak “köprüleme” demektir. İnsan vücudundaki atardamarların herhangi bir bölgesinde daralmalar meydana gelebilir. Atardamarın beslediği bölgenin canlılığını korumak amacı ile vücudun başka bir yerinden damar çıkartılır ve hazırlanır. Hazırlanan damar hasta bölgeye nakledilerek kan dolaşımı tekrar sağlanır. Bu cerrahi müdahaleye bypass denir. Koroner bypass ameliyatı, adına koroner denilen ve kalbi besleyen atardamarların tıkanması neticesinde yapılan cerrahi müdahaledir.

Koroner Bypass ameliyatı nedir ve nasıl yapılır?

Koroner bypass ameliyatı iki biçimde yapılabilir:

  • Durdurulmuş kalpte
  • Çalışan kalpte

Bypass ameliyatı nasıl yapılır?

İlk yöntemde kalp tamamen durdurulup vücuttaki dolaşım bir kalp pompası ile sürdürülürken damarlara köprüleme işlemi yapılmaktadır. Kalp pompası, ameliyat esnasında hastanın akciğerlerinin ve kalbinin görevlerini üstlenerek beyin ve diğer hayati organlara kan pompalanmasını sağlar. İkinci yöntemde kalp durdurulmadan ve kalp pompasına ihtiyaç duyulmaksızın ameliyat yapılır. Köprüleme işlemi için hastanın bacak toplardamarı, ön kol arteri, göğüs arteri gibi damarlar kullanılır.

Ameliyat genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Göğüsten alınacak damar için göğüs kemiği, kemik testeresi yardımı ile kesilerek göğüs kafesi açılır. Genelde sol göğüsteki meme atardamarı kullanılır. Bacaktan alınacak toplardamar için bacakta kesi işlemi yapılarak, bypass için yeteri uzunlukta damar çıkarılır. Alınan damarın bir ucu tıkanan bölgenin aşağısında olacak biçimde koroner artere dikilir. Göğüs kemiği güçlü tellerle bağlanıp cerrahi müdahalenin yapıldığı bölge dikilir.

Bypass ameliyatı ne kadar sürer?

Ameliyatın yapıldığı yöntem ya da bypass sayısı gibi faktörler ameliyat süresini belirler. Eski tip yöntemde göğüs kafesi boydan boya açılırken bugün minimal invaziv denilen küçük kesiler ile cerrahi işlem yapılabiliyor. Kalbin durdurulması sonucu kalp pompası kullanılarak yapılan klasik ameliyat yönteminin ya da OBCAP adı verilen yöntemin uygulanması operasyonun süreni değiştirir. Ameliyat süresinin 2-4 saat arasında olduğunu söylemek mümkündür.

Ameliyat için gereken damarlar mutlaka hastadan mı alınmalıdır?

Bypass için vücudun başka bir yerinden alınan damarlar, alındıkları yerde işlev kaybına sebep olmazlar. Yabancı dokular ya da sentetik damarlar bu operasyonu gerçekleştirmek için kullanılmaz. Köprüleme yapmak için gereken atardamarlar ya da toplardamarlar mutlaka hastanın kendi vücudundan alınmalıdır. Genç hastalar ve uygun damar yapısına  göre greft seçimi yapmak gerekir. Uygun hastalarda arter greft tercih edilmelidir.

Bypass kimlere yapılır?

Şu durumlar ve rahatsızlıklarda bypass gereklidir:

  • Çoklu damar hastalıkları
  • Birden fazla koroner damarın ameliyatsız (balon ve stentleme) yöntemle açılamaması
  • Kalp kapak operasyonu gerektiren durumlar
  • Bir ya da birden fazla damarın ameliyatsız yöntemle açılmasına rağmen tekrar tıkanması
  • Ameliyat gerektiren başka bir kalp rahatsızlığının olması

Bypass riskleri nelerdir?

Ameliyat riski hastanın yaşı, cinsiyeti, yaşam tarzı, kronik hastalıkları gibi demografik faktörlere bağlıdır. Operasyonda ölüm riski çok düşük seviyelerdedir. Ameliyatı genelde ileri yaşlardaki insanlar olur ve hastaların çoğu birden fazla organda rahatsızlığa sahiptirler. Hastanın önceden geçirdiği kalp rahatsızlıkları sonucunda kalp kasının güçsüz kalması operasyon riskini artırır. Hastanın dolaşım sistemi haricindeki sistemlerinde fonksiyon kaybının olması da risk faktörlerini doğrudan artırabilir. Kimi hastalar operasyon sonrasında psikolojik travma yaşayabilirler. Bu durumun üstesinden psikolojik destek alınarak gelinebilir.

Bypass kesin çözüm müdür?

Bypass, iyileşmek için tek başına bir çözüm değildir. Operasyon sonucu damar tıkanıklıkları ve daralmaları o an için açılır. Damar sertlikleri cerrahi müdahale sonucu ortadan kalkmaz. Hastanın kalp krizi geçirmesi, aniden ölmesi ve ilaca bağımlı olarak toplumdan kısıtlanması engellenir. Bu sebeple ameliyat tek başına hastalığın riskini ortadan kaldırmaz. Hastalar operasyon sonrası yaşamlarını düzenlemeli, zararlı yiyecek ve içeceklerden kaçınmalı, kötü alışkanlıklarını terk ederek kaliteli yaşamalıdır.

Bypass sonrası tekrar ameliyat olmak gerekebilir mi?

Şu durumlarda damarlar tekrar tıkanıp ameliyat gerekebilir:

  • Hastanın damar yapısının kötü olması
  • İlk ameliyatın erken yaşlarda yapılması
  • Damar sertliği riski
  • İlk ameliyatta tüm damarlara köprüleme yapılmaması
  • Diyabet (şeker) ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalıklara sahip olunması
  • Sigara içilmeye devam edilmesi
  • Kolestrol ve trigliserid yüksekliğinin yeterli düzeyde tedavi edilmemesi

Bypass ameliyatı sonrası iyileşme süreci ne kadardır?

Bypass ameliyatı operasyon sonrası yoğun bakımdan çıkan hastanın nefes egzersizlerine başlaması gerekir. Solunum cihazı çıkartılan hasta, fizyoterapist yardımı ile egzersizlere başlar. Genel anestezi yapılan cerrahi müdahalelerde bronşlarda balgam artışı görülür. Solunum cihazına bağlıyken atıklar aspiratör yardımıyla temizlenirken, solunum cihazından ayrıldıktan sonra hasta atıkları solunum egzersizleri yaparak temizlenebilir. Bypass olan hastanın, duruma göre üç ile beş gün arasında hastanede kalması gerekir. Bu süre sonunda her şey normalse hasta taburcu edilir. Bir hafta sonra hasta tekrar kontrole gelir. Hastanın varis çorabı kullanması gerekebilir. İyileşme döneminin ilk etabında evde olunmalı, ancak yatağa bağlı kalınmadan hareket edilmelidir. Bu dönemde hasta yan dönememe, araba kullanamama gibi problemlerle karşılaşabilir. Tam olarak iyileşme iki ay sonra gerçekleşir. Operasyon esnasında kesilen kemiğin ve göğüs kafesinin iyileşmesi sonunda hasta tam olarak iyileşir. Normal bir insanın yapacağı her türlü aktivite yapılabilir, işe devam edilebilir, araba kullanılabilir.

Ameliyattan sonra nasıl yaşanmalıdır?

Ameliyattan önce hekimler hastalarının yaşam tarzlarını değiştirme konusunda genelde zorlanırlar. Diyet, ilaçları düzenli kullanma ve sağlıklı yaşam tavsiyeleri çoğunlukla kulak ardı edilir. Ameliyat sonrasında ise durum farklılık gösterir. Bypass sonrası ameliyatın ve hastalığın ciddiyetinin farkına varan hastalar tavsiyeleri daha dikkatle uygular. Operasyon sonrası şu durumlara dikkat edilmelidir:

  • Hasta sigara içiyorsa kesinlikle hemen bırakmalı
  • Fazla kiloları, yine doktor kontrolünde sıkı bir diyetle vermeli
  • Uyku düzenine ise oldukça dikkat etmeliler.
  • Ameliyat sonrası, hasta mümkün olduğu kadar gündelik yaşamın içinde yer almalıdır. İlaçları düzenli kullanmalı, haftada bir ya da iki gün kırmızı et yemelidir. Kalp sağlığını koruyan gıdalar bol bol tüketilmeli, fazla kiloların bir an önce verilmesi için gerekirse beslenme ve diyet uzmanlarından yardım alınmalıdır. Gerekli dozda kolesterol ilacı kullanılması bypass yapılan damarların açık kalma oranını artırır.

Hastaların risk faktörleri olan örneğin şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ve tansiyon yüksekliği gibi durumların düzeltilmesi veya kontrol altında tutulması koroner arter hastalığı için çok önemlidir.

Ameliyat sonrası rutin kardiyoloji muayenelerine mutlaka gidilmelidir.

Düzenli Check-Up yaptırılması, olası damar tıkanıklıkları başta olmak üzere tüm hastalıkların erken teşhis edilmesinde önemlidir.